Summary
Seyyid İbrahim-i Enverî’nin Esmâ-i Hüsnâ Şerhi
Seyyid İbrahim-i Enverî (ö. 1870’den sonra), Girit Adası’nda defterdarlık görevinde bulunup emekli olmuş ve Mevlevî tarikatına mensup bir esmâ-i hüsnâ şârihidir. Klasik Türk edebiyatında esmâ-i hüsnâ türü hem mensur hem manzum biçimde kaleme alınmıştır. Esmâ-i hüsnâyı devamlı okuyan ve anlamına nüfuz etmek isteyen Enverî, kendi gibi Arapça’yı çok iyi bilmeyen kimseler, zikir yapanlar ve süluk ehli tasavvuf erbabının esmâ-i hüsnâyı daha iyi anlaması için çeşitli eserlerden faydalanarak bir şerh kaleme almıştır. Bu minvalde Müstakimzâde Süleyman Sadeddin’in (ö.1202/1788) Tarhu’l-Ma’nâ fî Şerhi’l-Esmâ isimli esmâ-i hüsnâ şerhi, İbrahim Nureddin’in (ö. 1286/1869-70) Ferâ’idü’l-le’âlî fî Beyânî Esmâi’l-müte’âlî ve Vahîd Paşa’nın (ö. 1828) Mirkât-ı Münâcât (Şerh-i Kasîde-i Dimyâtiyye) adlı Kasîde-i Dimyâtiyye şerhlerini merkeze alarak bir eser yazmıştır. Makalenin giriş bölümünde esmâ-i hüsna türünün önemine değinilmiş ve belli başlı eserler zikredilerek mezkûr tür hakkında umumi bilgi verilmiştir. İnceleme bölümünde İbrahim-i Enverî’nin eserinden hareketle hayatı hakkındaki bilgiler verilmiş, kullandığı kaynaklara değinilmiş, kaynak eserler ile şerh karşılaştırmaya tabi tutularak şarihin şerh metodu açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Ayrıca biyografisi hakkında bazı ihtilaflı noktaların bulunduğu Şeyh İbrahim Nuredddin’in hayatı üzerinde mahsusen durularak güncel kaynaklardan yararlanılmış ve ek bilgiler verilmiştir. Son bölümde Enverî’nin tablo şeklinde kaleme aldığı eser, yazarın biçimsel özelliklerine bağlı kalınarak bilinen tek nüshası üzerinden çeviriyazısı gerçekleştirilmiştir.
Keywords