Summary
Avrupa Hunlarının Askerî Stratejisi ve Hildebrand Destanı’na Yansıması
Destanlar, tarihin ana kaynaklarından biri olarak kabul edilmekte ve milletlerin kültürleri hakkında önemli bilgiler vermektedirler. Her milletin tarihinde özel bir yeri olan destanlar kahramanların yaşadıkları üzerinden hem ait oldukları milletin hem de diğer toplulukların tarihini, kültürünü, geleneklerini aydınlatmaktadırlar. Hildebrand Destanı da Avrupa Hunlarının yer aldığı ilk Germen destanı olması ve Avrupa Hunlarının askerî geleneklerine ışık tutması bakımından önemlidir. Ayrıca Avrupa Hunları ile tarihleri boyunca bir arada olan Germenlerin ana kaynaklarından olan bu destan kendisinden sonraki destanlara kaynaklık etmiş ve Avrupa Hun kültürünün ve Attila’nın ününün çok geniş coğrafyalarda yankılanmasını sağlamıştır. Avrupa Hunları gibi münasebette oldukları diğer milletlerin destanlarında yer alabilmek yüksek bir kültür seviyesine haiz olmanın bir göstergesidir. Türkler, IV. Yüzyılda Türkistan’dan Doğu Avrupa coğrafyasına geldiklerinde kadim kültürlerini de getirmişler ve bu coğrafyayı şekillendirmeye başlamışlardır. Öyle ki bu coğrafyada bütün bu mücadelenin yanında bir de yeni bir bölgenin şartlarına uyum sağlamak, burada karşılarına çıkan farklı düşmanlarla mücadele etmek ve Türk cihan hakimiyeti mefkuresinin gereklerini yerine getirebilmek adına ordu ve asker olarak daima hazır bulunmuşlardır. Bölgede kalıcı olmaları ise üstün askerlik ve savaş yetenekleri sayesinde gerçekleşmiştir. Bu kalıcılık bölgede yaşayan diğer topluluklarda büyük bir merak uyandırmış, sahip oldukları kültürel özellikler ve farklılıklar onları bir anda destanların, efsanelerin, yazılı kaynakların baş kahramanı haline getirmiştir.
Keywords
Tarih, Doğu Avrupa, Avrupa Hunları, Attila, Hildebrand Destanı.