Summary
Klasik Türk Şiirinde Gökkuşağı Algısı
Klasik Türk edebiyatının beslendiği kaynaklar sıralanırken “mitoloji” de anılır. Çünkü mitoloji bütün bir insanlık tarihini kuşatır ve sürekliliği bulunan bir kavramdır. Mitoloji içinde var olan kültler ise sanat ve edebiyata, hatta bilimsel faaliyetlere tesir eder. Çeşitli törensel ritüellerin yanı sıra asıl sözlü anlatımlarla aktarılan mitik değerlerin tabiatıyla en çok edebiyat alanında müessir olduğu söylenebilir. İnsanlığın iptidai çağlarının, yaşanılan dünyanın keşfi bakımından günümüzden daha fazla merak uyandırdığını söylemek yanlış olmaz. Kozmoloji ise hem insanın erişemediği hem de göz alıcı cazibesiyle ilgi ve merakı daha fazla uyandırmış olmalıdır. Gök cisimlerinin yan ısıra gök olayları da insanı türlü yönlerden etkiler. Bunlardan biri olan gökkuşağı hem şekli hem nadiren görülmesi hem de rengârenk olmasıyla hakkında türlü çağrışımlar yaratan bir unsur olagelmiştir. Yaşadığı dünyaya yabancı olmak bir yana bütünüyle içinde olan divan şairi, gökkuşağını -bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla- elli üç ayrı benzetmeyle ele almış, onu çok zengin ve renkli hayallerle algılamıştır. Bu makalede, şairlerin gökkuşağı metaforunu, mitolojik arka planını iyi bilerek, sanatsal ve estetik bir zevk içinde algılayışları, zengin örnekler eşliğinde ele alınıp değerlendirilmektedir.
Keywords
Gökkuşağı, klasik Türk şiiri, mitoloji, metafor, kozmoloji.