‘Simya’ Kelimesinin Divan Şiirinde Kullanımları
(The Uses of The Word ‘Simya’ in Ottoman Poetry
)
Yazar
|
:
Abdulhakim Kılınç
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2018
|
Sayı |
:
21
|
Sayfa |
:
563-588
|
Özet
Divan şiiri, kendisinden önceki Arap ve Fars şiir geleneklerini
devralmış ve onların üzerine kendine has bir şiir inşa
edebilmiştir. Bununla birlikte İslâm kültürü etrafında
kurulmuş olan ortak kültür coğrafyası üç farklı dilin benzer
bir zihniyet etrafında toplanmasını da beraberinde getirmiştir.
Divan şiiri bu ortak kültürün -Fars şiir geleneğinden
daha fazla olmak üzere- zihniyet dünyasından faydalanmış,
dönemin ilmî anlayışlarını şiire taşımıştır.
Okültik bilimler olarak da bilinen gizli ilimler, öncelikle
tasavvuf çevrelerinde ve Şia ehli arasında kabul görmüş
buradan da toplumun diğer katmanlarına yayılmıştır. Bu
ilimler divan şiirinin birçok metninde gerek kavramları
gerekse de uygulamaları ile kendine yer bulmuştur. Bu ilimlerin
ve kavramlarının doğru anlaşılamaması durumunda
edebiyat metinlerinin çözümü de zorlaşmaktadır.
Simya, sihir, kimya ve huruf ilimleri kardeş ilimlerdir.
Bu dört Hermetik ilimden özellikle simya ve kimya kelimelerinin
güncel Türkçede birbirine karıştırıldığı görülmektedir.
Bu durum divan şiiri metinlerinin anlaşılmasına da
yansımaktadır. Simyanın bakırı altın yapma uğraşında olan
bir ilim şeklinde anlaşılması metinlerde karşılığını bulmamaktadır.
Makalede simya kelimesinin Arapça, Farsça ve
Türkçe sözlüklerdeki durumu incelenmiş ve divan şiiri
metinlerinde hangi anlamda kullanıldığı ortaya konulmaya
çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler
Simya, Kimya, İlm-i Huruf, Sihir, Divan Şiiri
Abstract
Ottoman poetry has inherited former Arabic and Persian
poetry traditions and built a poetry on them specific
to itself. Besides, the common cultural geography, which
has been founded around Islam culture, has brought the
collection of three different language around a similar
mentality. Ottoman poetry has benefited from the mindset
world of this common culture –a lot more than Persian
poetry tradition– and transferred the scientific intelligence
of the period to poetry.
Secret disciplines, known as occultic sciences, have been
accepted in the Sufi society and among the Shia masters at
first, and then, spread to the other layers of society. Those
disciplines has found a place for themselves in many of the
texts of Ottoman poetry with both their concepts and
practices. When those disciplines and their concepts cannot
be understood correctly, this makes literary texts difficult
to analyze.
Simya, magic/sorcery, alchemy and huruf (letter(s)) are
sister sciences. It is seen that among these four Hermetic
disciplines especially the words ‘simya’ and ‘alchemy’ are
confused in modern Turkish. This situation reflects on the
understanding of Ottoman poetry texts, as well. The idea
of simya being a discipline that is in the pursuit of turning
copper into gold does not find a place in the texts. In this
paper, the context of the word ‘simya’ in Arabic, Persian
and Turkish dictionaries is investigated, and it is tried to
reveal that in what meanings it is used in Ottoman poetry
texts.
Keywords
Simya, Alchemy, Science of Letters, Sorcery, Ottoman Poetry