Hengâme Hengâmesi veya Şair Aslında Ne Diyor
(Trouble of “Hangâme” or What is The Poet Actually Saying
)
Yazar
|
:
Mehmet Fatih Köksal
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2023
|
Sayı |
:
31
|
Sayfa |
:
438-459
|
Özet
Günümüzde klasik Türk edebiyatına toplumun mesafeli durmasının arkasında pek çok sebep bulunabilirse de asıl sorunun “dil” olduğu açıktır. Meselenin bir veçhesi bu edebiyatın dili ise de ondan daha müşkül olan “dil ötesi dil”dir. Zira çoğu zaman bir beyit günümüz diliyle nesre çevrildiğinde de anlaşılmayabilir. Çünkü günümüz diline çevrilen satırlarda yer alan kelimelerin anlamları bilinse de bu kelimelerin alt katmanlardaki anlam dünyasına, temsil ettikleri arka plana hâkim olmayınca zorluk daha da artar. Ancak lisansüstü düzeyde öğrenim gören araştırmacı yahut akademisyenlerden bu arka planı bilmeleri yahut görmeleri, en azından beytin bağlamından sezmeleri beklenir.
Eski metinleri anlamakta bir başka zorluk da leksikolojiktir. Metni hakkıyla anlayıp çözümleyebilmek için kelimelerin bütün anlamlarının bilinmesi zaruridir. Elbette herkesin her kelimeyi veya bir kelimenin bütün anlamlarını bilmesi mümkün değildir. Ne var ki bir beyte dikkatle nazar kılındığında manaca oturmayan bir kelime varsa bu semantik problemi çözmek için sözlüklere göz atmak kaçınılmaz olur. Bakılan sözlüklerde verilen karşılıklar mutmain etmiyorsa daha eski, daha ayrıntılı sözlüklere, ihtisas ve ıstılah lugatlerine bakarak çözüm yolları aranmalıdır.
Bu makalede, “hengâme” kelimesinin eski metinlerde kullanımı bu açıdan ele alınacaktır. Kelime günümüz Türkçesinde de “gürültü, patırtı, kargaşa” anlamında kullanılmaktadır. Sözlüklerde verilen karşılıklar da bunlara ek olarak çoğunlukla “kavga, şamata, eğlence, velvele, kalabalık” gibi buna yakın anlamlardır. Hâlbuki klasik şairlerimiz “hengâme”yi çoğu kez bu anlamların dışında kullanmışlardır.
Anahtar Kelimeler
Klasik Türk şiiri, bağlamlı dizin, şiirde anlam, sözlük, TEBDİZ
Abstract
Although there may be many reasons behind the society’s distance from classical Turkish literature today, it is clear that the main problem is “language”. One aspect of the issue is the language of this literature, but what is more difficult is the “translingual language”. Because most of the time, a couplet may not be understood when translated into prose in today’s language. Because even though the meanings of the words in the lines translated into today’s language are known, the difficulty increases even more when we do not have a grasp on the meaning world of these words in the lower layers and the background they represent. However, researchers or academicians studying at the postgraduate level are expected to know or see this background, or at least intuit it from the context of the couplet.
Another difficulty in understanding ancient texts is lexicological. In order to fully understand and analyze the text, it is necessary to know all the meanings of the words. Of course, it is not possible for everyone to know every word or all the meanings of a word. However, when you look at a couplet carefully, if there is a word that is not suitable in terms of meaning, it becomes inevitable to look at dictionaries to solve this semantic problem. If the answers given in the dictionaries are not satisfactory, solutions should be sought by looking at older and more detailed dictionaries, specialized and terminology dictionaries.
In this article, the use of the word “hengâme” in ancient texts will be discussed from this perspective. The word is also used in today’s Turkish to mean “noise, commotion, chaos”. In addition to these, the answers given in dictionaries are mostly similar meanings such as “fight, racket, entertainment, commotion, crowd”. However, our classical poets often used the word “hengâme” in other than these meanings.
Keywords
Classical Turkish poetry, contextual index, meaning in poetry, dictionary, TEBDİZ / LEHCEDİZ